herkes yaşarken güzel
hep girdiğim deniz
hep kıyısında güneş gördüğüm
akşamına doğru biraz şenlenip
yaşamaya dair güzel dediğim
kime şükür etmeli kurcalamadan
hep girdiğim deniz
hep peşinde kaybetmediğim zamanın
akşamına doğru yolda huzurlu
göğe bakarken durmalı dediğim
bedene kötü davranıp düşünmezken
hep girdiğim deniz
hiç sabahında telaşa düştüğüm
akşamına doğru ilk yalnızlığım
bulantının dönüşümünü bilmediğim
göğsümde bir kilo demirle otururken
hiç girdiğim deniz
hep kaygısıyla beynin suikastından
akşamına doğru bir yokluk aklımda
saatleri ayarladın mantolum dediğim
kendimi nasıl satsam paha bilmezken
ancak
anlamışsan hepsini bir dize dank ediyor
çünkü;
sevebiliyorsun,
zevk alıyorsun,
soruyorsun,
cevaplıyorsun,
güç buluyorsun,
devam ediyorsun,
anlamışsan hepsini bir dize dank ediyor:
‘zîrâ bu terâzû o kadar sıkleti çekmez’
hep girdiğim deniz
hep kıyısında güneş gördüğüm
akşamına da şenlik gibi ilerlerken
herkes yaşarken güzel, anlamlı
bir saniyeyi bir anda anlamışken.
kalbimde kaç kilo pamuktur yaşamak.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.